logo

logo

logo

SAHABE-İ KİRAM’IN İZİNDEN GİDENLER DE CENNETLİKTİR

İslam’a girişte, iyilik yarışında öncelik kazanan Muhacirler ve Ensar ile onların yolunda gidenlerden Allah razı olup, bunlar için, altından ırmaklar akan, içinde sonsuz kalacakları Cennetler hazırladı. [Tevbe Suresi 100.ayet]

Kur’an-ı kerimde Sahabe-i kiramın tamamının Cennetlik olduğu yukarıdaki ayeti kerime de bir kere daha ispat edilmiştir. Savaşmanın, adam öldürmenin küfür olmadığı Kur’an-ı kerimde açıkça yazılıdır. Ayrıca, şirkten başka, bütün günahları Allah’ın affedeceği de, Hazret-i Vahşi(r.a) gibi sonradan Müslüman olan kimselerin günahlarının sevaba çevrileceği de bildiriliyor. Onun için Sahabe-i kiramdan herhangi birini kötülemek ayetleri inkâr etmek olur. Peygamber efendimiz (s.a.v) de,

♦ “Ashabımın kusurları, yanlış hareketleri olacaktır. Ancak Allah-ü Teâlâ, benim hatırım için onların kusurlarını affedecektir ve Ashabım’ın kusurlarını söylemeyin! Kalpleriniz onlara karşı değişir”
buyuruyor.

Adam öldürmek, zina, içki, hırsızlık çok büyük günah iseler de kâfirlik değildir. Çünkü Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

♦ “Allah, dilediğinin; şirkten [küfürden] gayri günahlarını affeder.”[Nisa Suresi 48,116 ]

♦ “Müminlerden iki taife birbiriyle çarpışırlarsa, aralarını bulun, müminler, elbette kardeştir, kardeşlerinizin arasını bulun.” [Hucurat Suresi 9-10]

Mekke’nin fethinden sonra Müslüman olan Hazret-i Vahşi(r.a) ve diğerleri, tertemiz birer Müslüman, Cennetlik bir sahabe olup, eski günahları da sevaba çevrilmişti. Çünkü Kur’an-ı kerimde açıkça buyuruluyor ki:

♦ “Tevbe edip iman eden ve salih amel işleyenlerin günahlarını sevaplara çeviririm.” [Furkan Suresi 70]

Bu husus kâfir iken Müslüman olan herkes için geçerlidir. Hangi günah olursa olsun, şirk yani kâfirlik dâhil, tevbe edilince Allah-ü Teâlâ onu affeder. Bu husus, kıyamete kadar böyledir.

Resulullah (s.a.v) efendimiz, hısımlarına dil uzatanlar için buyuruyor ki:

♦ “Allahü teâlâ benim için en iyi insanları sahabe, bazılarını da eshar [zevce tarafından hısım] olarak ayırdı. Onlara dil uzatanlara lanet olsun!”[Hakim]

♦ “Rabbim söz verdi ki, kızını aldığım ve kızımı verdiğim aileler, Cennette benimledir.” [Deylemi]

Allah-ü Teâlâ’nın zatı gibi sıfatları da sonsuzdur. Razı olması da sonsuzdur. Allah, Sahabe-i kiramdan birkaç sene razı oldu sonra vazgeçti denilemez. Allah-ü Teâlâ, hicret eden ve muhacirlere kucak açan Ensar ile ağaç altında sözleşme yapılan sahabeden de, razı olmuştur. İşte iki ayet meali:

♦ “Ağaç altında, sana söz veren müminlerden, Allah razıdır.” [Fetih Suresi 18]

♦ “Muhacir ve Ensar ile onların yolunda gidenlerden Allah razıdır.”[Tevbe Suresi 100]

♦ “Ağaç altında benimle sözleşenlerden hiçbiri Cehenneme girmez.” [Müslim, Ebu Davud, Tirmizi] [Bu sözleşmeye, Biat-ür-ridvan denir. 1400 kişi idiler. Bu 1400 kişi arasında Hazret-i Ali(r.a) ile savaşan Sahabe de var idi.]

Allahü teâlâ, sadece cihad eden Ashabın değil, evlerinde oturanların da Cennetlik olduğunu bildirmiştir. İşte âyet meali:

♦ “Müminlerden, oturanlarla mal ve canları ile cihad edenler bir olmaz. Ama Allah hepsine de Hüsna’yı [Cenneti] vaad etti.” [Nisa Suresi 95]

     
123456789101112131415161718192021