EHL-İ SÜNNET AKAİDİ
CEHENNEM HAKKINDA
Bilmemiz ve iman etmemiz gerekir ki CEHENNEM vardır.
Cehennem, 7 kat yerin altındadır. Allah Teâla cehennem ateşini 1000 yıl beyazlaşana kadar, 1000 yıl kırmızılaşana kadar ve 1000 yıl da simsiyah olana kadar yakmıştır. Şu an cehennem ateşi karanlık ve simsiyahtır. Öyle ki dünyadaki ateş, “ Ya Rabbi ! Beni cehennem ateşinden muhafaza et “ diyerek yalvarır.
Şayet iğne ucu kadar cehennem ateşinden bir delik dünyaya doğru açılırsa baştan sona onu yakıp kül eder. Ya da yeryüzü ve gökyüzü arasında cehennem ehli olanlara giydirilen cehennem giysilerinden bir giysi asılırsa tüm yaratılmışlar onun kötü kokusu ve sıcaklığından helak olur. Cehennemde ki zincirlerin sadece bir halkası bir dağın üzerine bırakılırsa o dağ 7 kat yerin altına varıncaya kadar eriyip yok olur. Eğer dünyanın bir ucunda cehennem ateşiyle biri yakılsa diğer ucunda bulunan kişi de o ateşin sıcaklığı ile yanar.
Allah Teâla cehenneme müstahak olanların bedenlerini, haddi hesabı olmayacak bir şekilde büyütür. Hatta ateşin daha fazla sarıp onları daha iyi yakabilmesi için anne ve babasının kalbini kıranların her bir organı ve kâfirlerin her bir dişi Uhud dağı büyüklüğünde olur. Öyle bir kaşıntı vücutlarında meydana gelir ki kaşınmaktan kendi kemiklerini çıkarırlar.
Yiyecekleri zakkum’dur. Şayet zakkumdan biraz dünyaya gönderilmiş olsaydı ve birileri tatmış olsaydı kesinlikle bir daha hiçbir şeyi ne yiyebilir ne de içebilirlerdi. İçtikleri su hamim’dir. Onlar içtikçe kan olarak bedenlerinden akıp çıkar. Zira hamim onların midesine indiği zaman sıcaklığın şiddetiyle bağırsakları parçalanır. Hamimin kokusu ve dumanı (o kadar kötüdür ki) hiç kimse buna dayanamaz.
Cehennemde ki yılanların ağzı vadiler, akrepleri ise katırlar büyüklüğündedir. Cehennem ehlini ısırdıkları zaman etleri kuruyan yaprak gibi bedenlerinden dökülür ve 1000 yıl boyunca acısının şiddeti geçmez. Cehennem de bir kimse yanmadıkça Allah Teâla tarafından tekrar eski haline getirilir. Azabı en hafif olanların ayaklarına bir ayakkabı giydirirler. Bu öyle bir ayakkabıdır ki sıcaklığından bağırsakları ve beyni kaynayıp bedeninden dışarıya çıkar.
Cehennemin üst üste 7 kapısı vardır ve her biri bir tabakanın kapısıdır. Her iki kapının arasında 70 yıllık mesafe vardır ve her bir tabakadan sonra gelen diğer tabaka 70 kere bir öncekinden daha sıcaktır.
Hazreti Peygamber Aleyhissalatu Vesselam’ın ümmetinden olan bir kısım günahkâr kimseleri Allah Teâla onun öğrenmesine izin vermeden cehenneme gönderir. Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in bundan haberi olmaz. Melekler onları alıp cehenneme götürdüğü zaman Malik(Aleyhisselam) onları getiren meleklere , “ Bunlar kimdir ki ne yüzleri siyahtır ne de elleri şeytanlarla birlikte bağlıdır, biz hiç bu şekilde gelen cehennem ehli görmedik ? “ diyerek sorar. Melekler de, “ Biz de kim olduklarını bilmiyoruz. Allah Teâla onları cehenneme getirmemizi bize emretti “ derler. Bunu duyan Malik (Aleyhisselam) bu sefer getirilen kimselere kim olduklarını sorar. Onlar, Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam’ın adını lekelememek için onun ümmeti olduklarını söylemezler. Kur’an indirilen ümmetten olduklarını söylerler.
Onları cehennem kapısına götürdükleri zaman zebanileri ve cehennemi görürler. Dehşete kapılarak Malik (Aleyhisselam)’a , “ Cehenneme atmadan bize biraz izin ver de kendi halimize ağlayalım sonra bizi cehenneme at “ derler. Malik (Aleyhisselam) onlara izin verir ve gözlerinden kan gelene kadar ağlarlar. Bu manzarayı gören Malik (Aleyhisselam) onlara, “ Şayet dünya da bu şekilde ağlasaydınız Allah Teâla sizleri cehenneme atmazdı.” Der ve onları cehenneme atmalarını zebanilere emreder.
...