EFENDİMİZ (S.A.V)'İN HİCRETİ
MAĞARADA OLANLAR
Nihayetsiz olan mülkün seyidi ve Kevser havuzunun sahibi Cenab-ı Mustafa (s.a.v), mukaddes başını, cihanın en büyük Peygamber dostu ve en şiddetli hak sevdalısı Hazret-i Ebu Bekir (r.a) in kucağına koymuş, gözlerini yummuş,
"Gözlerim uyur, kalbim uyumaz"
dediği uykusundalar...
Hilm âlemi yüce Sıddık (r.a), nur-u cihanın mübarek yüzüne nazar ediyor... Güneş güneş pırıldayan bu yüz; Allah Sevgilisinin yüzü...
İşte o an, mağaranın deliklerinden birinde küçük bir yılanbaşı göründü... Hemen çıplak ayağı ile deliği tıkadı. Hz. Ebu Bekir'in ayağına incecik bir neşter gibi yılanın zehirli dişi girip çıktı. Cihan Sıddık-i acıdan yandı, ta yüreği kaynadı... Fakat Allah'ın Resulü uyanmasın diye hiç kıpırdamadı. O kadar yandı ki, gözlerinden iplik iplik yaş boşandı ve şıp, şıp Âlemin Fahrinin yüzüne damladı...
Nebiyyi Muhterem uyandılar:
- Ne oldu, sana ya Eba Bekir?
- Ayağımı bir şey soktu ama beis yok, siz rahatınıza bakınız...
Kâinatın Efendisi oraya tükürüklerinden sürdüler ve acıdan yanan ayak birden şifaya kavuştu...
Karşılıklı oturdular...