EFENDİMİZ (S.A.V)'İN MEDİNE DÖNEMİ
GÜZELLİKLERİ
Bera bin Azib (r.a) den:
Resulüllah (s.a.v) simaca insanların en güzeli idi. Yaratılış itibariyle de en güzeli idi. O, çok uzun değildi, kısa boylu da değildi.
Hâsılı: Güzellik cihanında açılan bir solmaz güldü O...
Görse bin kez göz onu, Anlatamaz söz O'nu! Bizzat kendileri buyuruyorlar:
"Bana mahsus birtakım isimler vardır: Ben Muhammed'im. Ben Ahmed'im. Ben o Mahi'yim ki Allah benim (nübüvvetim) le küfrü mahvedecektir. Ben o Haşir'im ki kıyamet gününde bütün insanlar beni takip ederek haşr olunacaklardır. Ben kendinden sonra (Peygamberlikle vazifeli) hiçbir kimse bulunmayan O ma'lum Akıb'ımdır."
Yine buyuruyorlar:
"Bana mahsus beş isim vardır: Ben Muhammed'im ve Ahmed'im. Ben o Mahi'yim ki Allah benim (nübüvvetim) le küfrü izale edecektir. Ben o Haşir'im ki (kıyamet gününde) nas beni takip ederek haşr olunacaktır. Ben Akib'im. Hatemülenbiyayım. (Benden sonra hiçbir nebi gelmeyecektir)."
Malumdur ki, Allah Sevgilisi Cenab-ı Muhammed (s.a.v) Efendimizin birçok isimleri vardır. Burada sayılanlar en meşhurları olsa gerek.
Mübarek isimleri arasında iki tanesi pek meşhurdur ki bunlar, Muhammed ve Ahmed isimleridir. Muhammed ismi Kur'an'ın dört yerinde zikredilmiştir. Ahmed ismi de yine Kur'an-ı Kerim'de Hz. İsa tarafından geleceği müjdelenen peygamberin ismi olarak bildirilmiştir. Ve İsa (a.s) İsrailoğullarına şöyle demiştir:
"Ey İsrail oğulları! Ben size Allah'ın Resulüyüm. Benden evvelki Tevrat'ı tasdik edici, benden sonra gelecek bir Resulü de ki ismi Ahmed'dir müjdeleyici olarak (geldim.)" (Saf Suresi/6)
Kâinatın Efendisi bir başka hadis-i şeriflerinde, mesela şu hadis de isimlerinin Kur'an da Muhammed, İncil'de Ahmed, Tevrat'ta Ahyed olduğunu bildirirler:
Bil ki, Nuru sönmez bir güneş Nebi,
Can bahşeden Hüda O'nun sahibi...
Yaradan, Resulünün mübarek cisimlerini, güzellikte bütün insanlardan üstün halketmiştir.
Güzel ki, hem ne güzel.
O, cihana bir mehabet sultanı olarak gönderildi. Yaratan O'na "Habibim!" "Sevgilim!" dedi.
Peygamberlik tarihinin Besmelesi O'nun ruhaniyeti, mührü de O'nun cismaniyetidir. Artık bu cihan bahçesinde O'nun yüzü gibi bir gül daha açmayacaktır.